American Airlines’ın Logo Devrimi


Geçtiğimiz günlerde American Airlines 45 yıldır kullandığı logoyu değiştirme kararı aldı. Köklü kurumlar neuromarketing yöntemlerini genellikle görmezden gelmeyi tercih ederken belli ki American Airlines yaptığı logo devriminde bu yöntemleri de işin içine katmış. Gelin ünlü hava yolu şirketinin kurumsal tarihindeki logo değişimine hep beraber göz atalım...

                                

1934 yılına ait bu logoda günümüzün yalın konseptine inat karmaşa hakim. ABD bayrağına ithafen kırmızı ve lacivert renklerin öne çıktığı logoda dünyanın üzerine konmuş kartal ‘güç’ ve ‘uçmak’ kavramlarını çağrıştırıyor.


                                 

İlk logoyu yaklaşık 10 yıl kullanan marka 1945’te fonda gökyüzünü tutarak farklı bir logo kullanmaya başlamış. Sadece mavinin kullanıldığı logo güven çağrışımı yapması açısından kuvvetli gibi görünse de oldukça başarısız bir tasarıma sahip.

                                 


1962 yılında farklı bir logo arayışına giren marka ilk bakışta petrol şirketi çağrışımı yapan bir logo tercih etmiş. Tamamen maviden oluşan eski logoyu bırakıp ilk renk paletine geri dönüş yapmışlar. Font ve tasarım açısından pek de başarılı olduğu söylenemeyecek bir logo. Aynı logo içinde 2 farklı fontun kullanılması logoyu profesyonellikten uzaklaştırmış.

                                 

Son logosunu sadece 6 sene kullanan marka 1968’de kartal figürünün geometrik bir desene büründüğü farklı bir logoyla karşımıza çıkmış. Markanın baş harflerinin gereksizce büyüyerek öne çıktığı logodaki tek güzel şey belki de harflerin altındaki American Airlines yazısı.

                                    

Ve 2013’e geldiğimizde değişen dünyaya ayak uyduran bir American Airlines’ın karşımızda olduğunu görüyoruz. Beyaz zemin üzerine güven ve kurumsallığın rengi lacivertle yazılmış American Airlines yazısı ve yazının sonunda zihinlerde uçak imgesini çağrıştıran ABD bayrağı. Kartal figürünü bayrak figürüne yediren logo markanın en başarılı logosu olarak bu senenin başlarında kullanılmaya başlandı. Bazı kesimler marka bilinirliğinin bu logoyla kaybolduğunu düşünse de American Airlines modern tasarımıyla oldukça başarılı bir logoya imza atmış. Darısı tüm dinozor logoların başına :)


Küçük Farklılıkların Büyük Etkileri



Bir süpermarkete girdiğinizde aynı üründen onlarca marka görürsünüz. Bu ürünler hem fiyat hem lezzet hem de ambalaj açısından birbirinden farklıdır çoğu zaman. Yale ve Singapur Üniversiteleri’nin ortaklaşa yürüttüğü bir çalışma ürünler arasındaki küçük fiyat farklarının satın alma davranışımızı nasıl şekillendirdiğini ortaya çıkarmış. Genelde teorisyenler iki şey arasındaki farklar arttıkça onları yakın bulmaktan uzaklaştığımız üzerinde durur. Ama bu araştırma genel kanının aksine farklılıkların benzerlikleri görmemizi sağlayabileceğini öne sürüyor. Mesela, fiyatı aynı olan iki deterjanı düşünün. İkisini karşılaştırırken fiyat faktörünü es geçip kokusuna odaklanırız. Ama fiyatlar arasında küçük de olsa bir fark olduğunda bu sefer hem fiyata hem de kokuya odaklanırız. Bu da toplamda iki deterjanın benzer olduğunu düşünmemize yol açar.

Bu durumu bir deneyle ispatlamaya çalışan araştırmacılar bir grup üniversite öğrencisine seçmeleri için 2 çeşit çay sunmuş. Öğrencilere çayın içeriği, faydaları ve fiyatıyla ilgili görseller verilmiş. İki çayın da aynı fiyatta olduğu söylenen öğrenciler iki çayın farklı fiyata satıldığı söylenen öğrencilere kıyaslara çayları birbirine daha benzer bulmuş. Bu sonuçla hipotezleri doğrulanan araştırmacılar bunun sadece çayla sınırlı olmadığını, aldığımız her üründen yemek yiyeceğimiz restorana, hatta gideceğimiz okula kadar bu sonucun genellenebileceğini düşünüyorlar. Aynı araştırmada yapılan ikinci bir deney de benzer özellikler gördüğümüz anda dikkatimizin onlara yoğunlaştığını gösteriyor. Fakat işin içine fiyat farkı gibi dikkat dağıtıcı bir unsur girdiğinde bu geçerli olmuyor.

Peki bu sonuçların karar alma davranışımız üzerinde ne gibi etkileri olabilir?



Bu araştırma öğrencilerin fiyatı aynı iki ürün arasında seçim yapmakta zorlandıklarını, çünkü birini diğerine tercih etmek için önemli bir neden göremediklerini gösteriyor. Öğrenciler ürünlerin fiyatları farklı olduğunda satın almaya daha yatkın hale geliyor. Örneğin, araştırma kapsamında yapılan son deneyde ürünler birbirlerinden %3’lük bir farkla fiyatlandırıldığında satın alma oranı ikiye katlanmış!
Sonuçlar küçük fiyat farklarının benzerlik algısını artırdığını, bunun da seçimleri daha kolay ve satın almayı daha hızlı hale getirdiğini gösteriyor.

Araştırmacılara göre seçenekler arasındaki küçük farklılıklar birçok insana önemsiz gelir. Hatta bu insanlara sorulduğunda farklılıkların seçimlerini etkilemediğini, bu farklılıklara dikkat etmediklerini söylerler. Neuromarketing’in tam da burada devreye giriyor. Araştırmalarla insanların düşündükleri şeyin davranışlara yansımadığını ortaya çıkararak!

Araştırmayla ilgili detaylı bilgi almak isteyenler "Adding Small Differences Can Increase Similarity and Choice" adlı çalışmayı Psychological Science’ta bulabilir.