Amy Winehouse'dan Marketing Dersleri

Acı haberi dün gece Sonisphere'de Iron Maiden ile coşarken Twitter'dan aldık. Bugün saat 21.30'da KüçükÇiftlik Park'ta gerçekleşecek olan Amy Winehouse konseri iptal olmuştu. Aslında bir gün önce internette dolaşan Belgrad konserinden görüntüleri izleyen herkesin aklına gelmiştir İstanbul konserinin iptal edilme ihtimali. Aşırı derecede alkollü (+basından öğrendiğimiz kadarıyla uyuşturucu almış halde) sahneye çıkan genç sanatçının şarkıları söylemekte ve ayakta durmakta zorlandığı görülüyordu. Daha fazla devam edemeyen bu durum sonucu Amy Winehouse sahneden inmiş, yuhalayıp duran seyirciyi teselli etmekse orkestrasına kalmış. Aynı durumun tekrarlanmasını istemeyen organizatörler de turnenin geri kalan kısmını iptal etme kararı almış. Bu durum da şüphesiz önce Türkiye'deki, sonra da konserlerin gerçekleşeceği diğer ülkelerdeki hayranlarını son derece üzdü. Peki hayranlarının iptal olan, yarım kalan konserler karşısında öfkeden çok üzüntü duyduğu, yakın gelecekte ölecek olma ihtimaline dair bahisler oynanan, hatta bazı kişiler tarafından abartılıp şimdiden gerçek bir efsane olduğu düşünülen Amy Winehouse'un genç yaşta yakaladığı bu popülaritenin sırrı neydi? 

Amy Winehouse'un hikayesi Madonna'dan beri en başarılı marketing öyküsü kabul ediliyor. Müziğiyle ilgilenmeseniz bile hepiniz kendisinden, skandallarından bir şekilde haberdarsınızdır. Uluslararası basında sadece 365 gün içinde bu kadar popüler olabilmiş herhangi bir sanatçı olmadığı belirtilen 24 yaşındaki genç şarkıcının başarısının reçetesi de belli aslında; olağan dışı mükemmellikle bir ses, bir dizi skandal, son anda iptal edilen konserler, sıra dışı saç ve makyajları, sürekli şekilden şekle giren, hızlı kilo alımı ve kaybı sonrasında 'tuhaf' bir hale dönüşen görüntüsü... Evet, madde madde sıralandığında inandırıcı gelmese de Amy Winehouse'u bir idol yapan şeyler bunlar. 

Amy Winehouse'un skandalları gerçekten de inanılması zor cinsten. Ani evliliği, kocasıyla uyuşturucu yüzünden göz altına alınması, yine kocasıyla birbirlerine ciddi anlamda zarar verdikleri kavgaları, bu kavgaların hemen ardından hiçbir şey olmamış gibi sarmaş dolaş görüntülenmeleri, paparazzilere kışın ortasında üzerinde sadece sütyenle sokaklarda koştururken yakalanması, alkollü çıktığı sayısız konser, bu konserlerden birinde yanlışlıkla kırdığı dişi... Bütün bu vukuatlarının yanı sıra Karl Lagerfeld gibi bir moda devi tarafından ''stil ikonu'', hatta çağımızın Brigitte Bardot'su ilan edilmişliği de var kendisinin. 




Peki Lindsay Lohan ya da Britney Spears gibi ünlüler bu tarz olaylara karıştıklarında popülariteleri artmak bir yana aksine azalırken Amy Winehouse'un hayran kitlesi nasıl oluyor da gün be gün genişliyor? 

Gözle görülen ve yine kendisinin marketing stratejisinin bir parçası olan en önemli şey yaşadığı hiçbir olayın sanatçıyı ''düşkün'' hale getirmemesi. Evet uyuşturucu batağına saplandı ama rehabilitasyon gördüğü sırada ortaya çıkan, hala milyonların dilinde dolaşan ''Rehab'' şarkısını albümüne koyduğunda kendi haliyle dalga geçtiğini ve o halde bile neler üretebildiğini herkese kanıtladı. Zayıflıklarını ticari birer metaya dönüştürmekte usta olan bir plak şirketiyle çalışması da bu başarıda büyük paya sahip tabii ki. Lady Gaga'nın hayranlarıyla kurmaya çalıştığı samimi ilişkinin aksine Winehouse iptal edilen konserler için sonrasında kimseden özür dilemedi ya da yeni albümünün çıkmasını merakla bekleyenlere herhangi bir vaatte bulunmadı. Birçok sanatçı hayranlarıyla olan ilişkilerine oldukça önem verirken Amy Winehouse marketinginde kopuk, ilgisiz bir star yaratma yoluna gidildi. Müzik endüstrisinin olmazsa olmazları uyuşturucu ve alkolle de bu imaj pekiştirildi. 


Bazen gerçek bir marka yaratmanın yolu, doğru bilinen bütün kuralları yıkmaktan geçer. Yıktığı kurallar yerine kendininkileri koyan, birçok psiko-sosyoloğun ve müzik bilimcinin araştırmasına konu olmuş Amy Winehouse da bunun önemli bir örneği. Bu sene iptal edilen konserden dolayı hayal kırıklığı yaşayanların seneye yine aynı konser ilan edildiğinde neden koşa koşa bilet alacak olmalarını da açıklayan şey biraz da...