Evli-Mutlu-Çocuklu Business

Son yıllarda reklam pastası yaklaşık %30 büyüdü, bu büyümeden ünlü çiftler de nasibini aldı. Peki reklamlarda ünlülere, özellikle de ''çifler''e olan rağbetin nedenini merak ediyor musunuz? O zaman aşağıdaki analize bir göz atın bakalım...

Artık ne Victoria Beckham'ın Spice Girls grubundaki eski şöhreti kaldı ne de David Beckham'ın frikik golleri. Fakat buna rağmen bu çiftin insanlara çağrıştırdıkları şeyler değişmedi. İkisinin de adını duyduğumuzda beraberinde ün, para, popülarite vs gibi kelimeler anında zihnimizde canlanıveriyor. Aslında bütün bunlardan daha önemli bir şey var ki, onlara dair algımızı ayakta tutan şey de diyebiliriz bunun için, bu çiftin yıllardır evli, mutlu, çocuklu olmaları. Ya da öyle bir imaj çizmeleri diyelim. Bu üç kelime reklam sektörü için ''yok satacak'' sihirli bir tablo oluşturur, elimize kumandayı alıp kanalları gezmeye başladığımızda mutlaka yerli-yabancı herhangi bir çiftin oynadığı reklama rastlamamızın sebebi de işte budur...


Hollywood ünlüleri kadar olmasa da Türkiye'de de ''reklam çifti'' olup bundan ciddi paralar kazanmış insanlar var. Kalbim Stik reklamının başrol oyuncuları Çağla Şıkel-Emre Altuğ 600 bin tl ile başı çekerken onu 400 bile E.C.A'da oynayan Demet Şener-İbrahim Kutluay izliyor. Şampuan reklamında beraber görünen Mehmet-Yeliz Okur çiftinin 300 bin aldığı söylenirken Komili reklamında rol alan Sema Şimşek-Burak Hakkı çiftinin de 250 bin lira aldığı belirtilmiş. 

Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim üyesi Hande Bilsel'in bu konuyla ilgili ilginç yorumları var. Bilsel reklamlarda ünlü kullanılmasının en önemli nedeninin tüketiciyle duygusal bağ oluşturmak olduğunu vurguluyor ve örnek olarak da Volkswagen reklamındaki Heidi Klum-Seal çiftini gösteriyor. Çiftin reklamda hem tutkulu birer aşık hem de çocuklarıyla birlikte sağlıklı bir aile görüntüsü çizdiğini, bu yolla tüketiciye hem aile hem sevgi hem de cinselliğin olduğu bir paket sunulduğunu belirtiyor. Bilsel'e göre reklamda çiftlere yer vermek bir yandan da belli riskler taşıyor. Çünkü tüketicinin yüklediği duygusal değerlerin bir anda yerle bir olma ihtimali de var. Bu ihtimal tüketicinin duygularıyla birlikte markayı da yerle bir edebiliyor bazen. Mesela geçtiğimiz yıllarda Derimod reklamlarında yer alan Kenan Doğulu-Tuğçe Kazaz çifti reklam anlaşmasından 2 ay sonra ayrılmışlardı ve olan uzun soluklu bir işe imza atan Derimod'a olmuştu.

Philip Kotler'in reklamda ünlü kullanımına ilişkin oldukça güzel bir tespiti var: '' Şirketler, kendi adlarını parlatmak için ünlülerin havalarını ödünç alıyorlar '' diyor ünlü pazarlama gurusu. Bugünün reklam sektörünü incelediğimize bu sözün başka anlamlar da içerdiğini görüyoruz. Kültürler ve milletlerarası yapılan araştırmalarda bu reklamların başarısının biraz da insanların ünlülere bakış açısıyla şekillendiğini görüyoruz.  Mesela ABD'de reklamda ünlü kullanımı %50 düzeyindeyken bu oran Türkiye'de %70lere ulaşıyor. Bunun sebebi de Türkiye'deki tüketicinin diğer ülkelere kıyasla ünlülere yönelik popülariteye önem verme, güven, dikkat gibi şeyleri yoğun olarak yaşamaları.

Reklamda ünlü kullanımı markaya yönelik imgesel bir yatırım aynı zamanda. Satış oranlarına baktığımızda da ünlüleri kullanan şirketler bu reklamların ardından pazar payındaki hedeflerine ulaştıklarını, pazardaki ilk 3 marka içerisinde yer aldıklarını, kısacası satışların olumlu etkilendiğini belirtiyor. Bu da her 3 reklamdan birinde neden ünlülerin olduğunu gayet iyi açıklıyor.